10. Sınıf Felsefe MEB Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 134

10. Sınıf Felsefe ders kitabı cevapları her sınıf ve düzeyden öğrencilerin ödevlerine yardımcı olması için paylaşıyoruz. 2019 2020 Eğitim öğretim yılı için okullarda okutulan 10. Sınıf Felsefe ders kitabı etkinlik cevapları için bu sayfayı baştan sona inceleyebilirsiniz. Daha iyi anlamanız için her bir etkinliği ayrı ayrı çözümledik. Eklenmesini ve düzletilmesini istediğin yerler olursa yorum kısmından yazmayı unutmayın.

Sayfanın Cevapları:

10. Sınıf Meb Yayınları Felsefe Ders Kitabı Sayfa 134 Cevabı

2018 – 2019 Eğitim Öğretim yılıyla birlikte pek çok ders ve çalışma kitabı değişti. Değişen kitaplardan biri de “10. Sınıf Meb Yayınları Felsefe Ders Kitabı Cevapları” oldu. Kitabı incelediğimizde ise Arife AYAZ ŞAHİN, Haydar Sinan KOLUAÇIK, Mehmet UYANIK, Sarper Serkan AVCI tarafından 168 sayfa olarak kaleme alındığını görüyoruz. Kitapta görseller ön plana çıkarılmış ve görsel tasarım ise Volkan NUR tarafından yapılmış.

10. Sınıf Meb Yayınları Felsefe Ders Kitabı Sayfa 134 Cevabı” ise önce sorular yazıldı daha sonra kitabın üzerinde çözülerek gösterildi. Önce sorular hemen ardından ise cevaplar mevcuttur.

SORULAR

10. Sınıf Meb Yayınları Felsefe Ders Kitabı Sayfa 134 Cevabı

19. Ahlak kurallarına neden ihtiyaç duyulur? Açıklayınız.

Cevap

Kurallar belli bir düzenin sağlanması içindir.

*Kurallar adaletin gerçekleşmesi içindir.

*Kurallar barış, huzur ortamının gerçekleşmesi içindir.

*Kurallar güven ortamının sağlanması içindir.

*Kurallar zulmün engellenmesi ve haksızlığın ortadan kalkması içindir.

*Kurallar, toplumda birlik ve beraberliğin oluşması içindir.

20. Metinde ele alınan konu, ahlak felsefesinin hangi problemine karşılık gelir?

  • Cevap: Bireyin bilerek ve iradi olarak yaptığı işin so­nuçlarını kabul etmesidir. Sorumlu davranmak, özgürlüğü kullanmak demektir. Çünkü sorumluluk, özgürlük sonucunu üstlenme koşuluyla her şeyi yapmak şeklinde tanımlanır. 

21. Sokrates’e göre bilgi ve erdem arasında nasıl bir ilişki vardır?

  • Cevap:   Sokrates’e göre ahlak yargıları aslında insan ruhunda mevcuttur, ancak insanlar her zaman bunları görmeyebilir. O yüzden filozofun görevi bu kişileri eğitmek, onların zaten bildikleri şeyleri açığa çıkarmaktır. (Bunu ise “diyalog yöntemi” ile uygulamıştır.)

    “Kimse bilerek kötülük yapmaz” diyen Sokrates, bilgisizliğin insanı kötülüğe götürdüğünü açıkça dile getirir. Kişi bilgiyle erdeme, erdemle ise mutluluğa ulaşır. Ahlakın amacının mutluluk olduğunu da hatırlarsak bilgi, erdem ve ahlak hep mutluluğa götüren araçlar olarak yorumlanabilir.

22. “Ahlak” ve “Etik” kavramları arasındaki farklardan üç tanesini yazınız.

  • Cevap: Etik ile ahlak arasındaki fark özetlenecek olursa;Ahlak kuralları kişisel kodlarken, etik kuralları bir grup ya da kültür tarafından izlenir. Kişinin etik değerleri zamanla değişebilirken, ahlakı zamanla değişmez. Ahlak kişiden kişiye göre değişirken, etik kurallar herkes için aynıdır

23. Bu parça ahlak felsefesinin hangi problemiyle ilgilidir? Açıklayınız.

  • Cevap:  Evrensel ahlak yasası var mıdır? problemi olabilir. 
  • İyiliğe karşı iyilik, herkesten beklenen doğal bir davranıştır.İyiliğe karşı kötülük,insanlıkla bağdaşmayan ahlak dışı bir tutumdur.Kötülüğe karşı iyilik ise,sadece seçkin ve erdemli insanların işidir

24. İnsan, “Ben kimim?” sorusuna bilim ve din açısından nasıl cevaplar verebilir?

  • Cevap:  Şimdi “Ben kimim?” sorusuna bilimsel açıdan baktığımızda; insanın biyolojik olarak nasıl meydana geldiği, saç rengi, boyu, kilosu ve diğer fiziksel özellikleri hakkında yapılan bilimsel açıklamalar vardır. Örneğin insanın doğması açsından baktığımızda anne karnındaki bir embriyonun belli döngüler içerisinde 9 ay 10 ünlük bir süre içinde gelişmesi ve oluşumunu tamamlaması açısından bilimsel veriler ortaya çıkmıştır. Bu veriler ışığında tıp ilminin gelişimiyle birlikte insanların DNA haritaları çıkartılmış ve insanın diğer canlılar arasındaki üstün yönleri ortaya çıkarılmıştır.

    Ancak “Ben kimim? Sorusuna dini açıdan ele alırsak farklı bir bakış açısı karşımıza çıkar. Şöyle ki; her ne kadar insanın oluşumu birçok dini kitapta bilimin açıkladığı ölçülere yakın olsa da bilimin deneysel yöntemlerle açıklayamadığı ve felsefenin metafizik olarak adlandırdığı “ruh” ve “akıl” kavramları farklı bir şekilde ele alınmıştır. İnsan “Ben kimim?” sorusuna dini anlamda nereden geldim, nereye gidiyorum, ölümden sonra hayat var mı? Ruh öldükten sonra nerede bulunur? Gibi sorulara yanıt aramaya başlar. Bu soruların cevapları her din öğretisine göre farklılık gösterebilir. Örneğin; İslam dini “ben” kavramını insanın iki kaşı arasında bulunan nefis olarak adlandırır ve nefs

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.