Eylül’de gelir öğretmen okuluna, Eylül’de bekler öğrencilerini.
Eğer yeniyse bu öğrenciler merak eder öğretmen; eğer eski sınıflarıysa “Bakalım,” diye düşünür “büyümüşler mi?” Büyürler. Öğrenerek, eğlenerek, koşturarak, çalışarak büyüyüp serpilirler.
Onlarla büyür öğretmen de; yüreğinde sevgi, gözlerinde ilgi, aklında öğretmeye dair yeni fikirleriyle…
Bir öğretmen için yeni yıl hep Eylül’de başlar.
Aynı heyecanla, aynı merakla, aynı sabırsızlıkla… Yaz aylarının sessiz koridorları neşeli cıvıltıları özler, kimsesiz masaları ise yazmayı öğrenen minik elleri…
Bu Eylül’de de bütün Eylüller gibi öğretmenler kavuşacak öğrencilerine. Yeni bilgilerle donatacak onları, meraklarını giderecek, hayallerine ortak, dertlerine sırdaş olacak. Sevgiyle avutacak, güvenle paylaşacak, gurur duyacak onlarla.
Bu Eylül’de de öğretmenlerle öğrenciler arasında kopmaz bağlar kurulacak. Ne yer sarsıntısı, ne de sel suları onları birbirinden koparmayacak, gönülleri bir olacak.
Bu Eylül’de de öğretmenler öğrencileri için çırpınacak. “Daha fazla, daha iyi, daha güzel” ne varsa onu öğretmeye çalışacak.
Bu Eylül’de öğretmenler öğrencilerini EBA’yla tanıştıracak. Yaşadıklarını, gördüklerini, duyduklarını buradan paylaşacak. EBA’nın güncesine onların da katkısı olacak.
Bu Eylül’de öğretmenler Türkiye’nin dört bir yanından yazılar yazacak, EBA’da eğitimin güncesi tutulacak.